4 Ağustos 2009 Salı

İstiklal Marşı

Mehmet Akif Ersoy tarafından kaleme alınan bu eser 12 Mart 1921'de Birinci TBMM tarafından İstiklal Marşı olarak kabul edilmiş.

Türk milletinin eşsiz kahramanlık destanını mısralarla anlattığı bu marşımızda çok duygular gizlemiştir. Cesaret, vatan sevgisi, din sevgisi, insan sevgisi, özgürlük, sadakat, fedakarlık.. Öyledir ki marşımız gelecek nesillere, bizlere nasıl davranmamız, hissetmemiz gerektiğini ecdadımızı anlatarak gösterir. Derki;

Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? şaşarım;

Ulusun, korkma! nasıl böyle bir imanı boğar.
"Medeniyyet!" dediğin tek dişi kalmış canavar?

Arkadaş! yurduma alçakları uğratma sakın!

Bastığın yerleri "toprak" diyerek geçme, tanı!
Düşün, altında binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı;
Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı.

Ruhumun senden, ilahi şudur ancak emeli;
Değmesin mabedimin göğsüne na-mahrem eli!
Bu ezanlar ki şahadetleri dinin temeli,
Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli

Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl;
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal!
Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlal.
Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, hak'ka tapan milletimin istiklal!


Bir çocuk sesinden dinledimde az önce o kadar etkileyiciydi ki, utandım. Utandım bize bu vatanı bırakan dedelerimiz, ninelerimiz'den, onların biz torunları için akıttıkları kanları, verdikleri canları düşündükçe utandım, büzüldüm.
Biz şehit oğluyken incittik atalarımızı, namahrem elleri değdirdik göğsümüze, hakkımız olduğundan kurtarılmış istiklalimizi tehlikeye attık. Utanmalıyız atalarımızdan onlara saygısı, sevgisi, bağlılığı kalmamış yeni nesil gençler olarak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder