14 Nisan 2010 Çarşamba

Flört etmeyi unutmak

Az önce baktım da bugun tam 3 ay olmuş blogda yazmayalı. Aklımda hep bişileri eksik yaptığımı düşünüyordum bu süre zarfında ama blog yazmayı unuttuğumda hiç aklıma gelmemişti neyse.. Biliyorsunuzla başlayan bi cümle kurasım geldi ama nerden bilicekler lan seni düşüncesi hemen dürttü beni. hehehe swh.


Uzun zamandır bi ilişki yaşamamış olmanın verdiği absürd bir durumun içine düştüm. Evet flört etmeyi unuttum. Uzun süren yalnızlığın ardından, geçenlerde hiç istekli olmasamda belki farklı gelir, eğlenceli olur, ne bilim kendime gelirim, geldi bahar ayları gevşesin gönlümün yayları vs. gibi düşüncelerle benden hoşlandığını düşündüğüm bir kız arkadaşla flört etmeyi kafaya koydum.

Bu noktadan sonra acımasız gerçekler suratıma vurdu. İyi olduğum veya eskiden iyi olduğumu düşündüğüm bu konuda artık bir hiçtim. Bi kere eski flört teknikleri o kadar saçma salak geliyor ki onları söleyemiyorsun, sonra en son flört tekniklerini bilemiyor oluyorsun gerçi bilsen de eskilerinden bi farkı olmucağını düşünüyorsun böylece ne yapıcağını şaşırıyorsun.


Bu noktadan sonra da neden bu şekilde oldum diye bilinçaltını yoklamaya başlıyorsun. Belki zamanında sırf sayı olsun diye yaşadığın ilişkilerinin her biri senden bir şeyler alıp götürmüş oluyor, gücün kalmıyor yeni bir şeyleri yaşamaya, belki hayalin kalmıyor karşındakine sunabileceğin, belki hep 'O'nunla kıyaslıyorsun insanları, belki içindeki o inanan, inanmak isteyen sen mağlubiyeti benimsemiş oluyor.


Bir çok neden geliyor aklına ve bir şekilde, bir yandan çölde susuz kalmış birinin su isteği gibi delicesine mutlu olmak istiyorken yaklaşamıyorsun birilerine, belki de yaklaşmak istemiyorsun.